14 Ağustos 2007 Salı

Bir sakin deniz, bir mahsun güneş ve bir adam... Ve koca bir hayat... diye yazdı tam iki saatir boş boş baktığı kırık beyaz kağıdına...Beyninde kurguladığı bir filmin sahnesi miydi bilinmez ama, o adam kendisiydi galiba.Bir anda savuşturdu beyninden bütün sahneyi. İndiriverdi perdeleri.Kağıttan kaldırınca başını tanıdık bir yol gözüktü ona.. Tanıdık bir bulmaca.. Ruhunun en dolambaçlı yollarına uzanan bir yol. Daldı gözleri her zamanki gibi. Ya da her zamankinden farklı... duraksadı... Ellerine baktı... aynaya baktı. Aynalar ona baktı.... cevap aradı bulamadı... Bağırdı, kendi içinde yankılandı... Sıktı sol avucunu.. sıktı sıktı... Kırılmış tırnakları battı etine kanattı.. Dokundu şimdi kağıdına.. Beyaz değildi artık kırık beyaz kağıt...Ama kırık kanayan bir kağıttı... Soranlara dedi : yüreğimi döktüm kağıda... çünkü yüreğim kırık kan kırmızı...

Hiç yorum yok: