29 Temmuz 2007 Pazar

Hayatın bir getirisi misin sen? Ama gel gör ki, ne bende soracak cesaret var sana, ne de sende cevaplayacak zaman... Neyse.Geldik,gidiyoruz mu diyorsun? Takılma mı? Kördüğüm olma mı?
Faydası yok inan bu dediklerinin. Ben böyleyim.Derinlerde yüzerim ama kıyılarıda severim. Kıyılardan bakarım ışıklı sulara... Bu yüzden deniz sevgim... Sırf beni anlatıyor diye,sırf aşığım diye ve evet sırf sende o dalgaların içindesin diye... Senin suretin orda diye... Sen yok sanırsın, ama ben biliyorum ki varsın...Bana bakma öyle kahve kahve...Dayanamıyorum artık diri diri ölmelere... Yok acından şikayetim,benim derdim varsa yoksa sensin.. Senin hasretin... Neden sanırsın bütün o zırvalıklarım? Belki şu anda bile hatrı sayılır derecede saçmalıklarım... Hiçbir mantıklı denecek cümle alamaz bendeki seni... Bırak koskoca bir saçmalık olarak hatırlanayım... Hani ne derler? Algıladığın gibi yaşarsın... Artık ne değeri olabilirki kelime oyunlarının? Ne ben ne sen çocuk değilsin... Tek bir satırını anlayamazsın şuraya karaladıklarımın... Senin için ne ifade eder soğuk bilgisayar ekranın? Hiçbirşey... Biliyorum... Ne geçerliliği olabilirki buraya yazdıklarımın? Hiç inandırıcı değil... Neyine inanacaksın... değil mi? Ama dur bir düşün istersen... "Seni seviyorum" kağıtta da aynı anlamı taşır burdada... Yüzüne söylerkende... Tek fark gözlerin... Demedim mi sana ? bakma bana öyle kahve kahve...diri diri öldürme... Bu yüzdendi umursamazlığım,saçmalığım,bunca zaman sessiz kalışım...Dünya üzerinde görüp görebileceğin en büyük sevda sana içimde yaşattığım... Hiçbir zaman yaşanmayacağına ölesiye inandığım... Tek kişilik efsane olmaya adayım... Bak sevdam,ilk üçe girmiş sevgili uzağım... Sana da bana da hayırlı olsun... Adını yok sayarım,sana değil içimdeki ruhunadır bu aşkım armağanım... sevdam,uzağım...

Hiç yorum yok: